TBMM’de Füreya Koral sergisi açıldı

TBMM Başkanı Şentop, TBMM’de düzenlenen Füreya Koral sergisinin açılışına katıldı. Şentop açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ilk seramik sanatçısı Füreya Koral’ın Meclis binasının açıldığı 1960’lı yıllarda Türkiye Büyük Millet Meclisi için özel olarak seramik pano koleksiyonu yaptığını söyleyerek, “Sanatı Türkiye’yi aşan, dünya çapında ödüllü değerli seramik sanatçımız Füreya Koral’ı ona özel bir programla anmak istedik. Füreya Koral, ’sanat her yerde’ fikriyle geleneksel sanatımızı çağdaş bir bakışla harmanlayarak kurduğu ilk atölyesinde çok değerli eserler verirken aynı zamanda kendinden sonraki seramik sanatının çok kıymetli isimlerini de yetiştirmiş büyük bir sanatçıdır. Sanatçı fıtratı, ait olduğu zengin Osmanlı kültürel kökleri ve yakinen tanıdığı Batı kültürü, bu büyük sanatkarın sahip olduğu yüksek sanatın nüvesini teşkil etmiştir” diye konuştu.
Şentop, şöyle devam etti:

“Aslında sergimizin objelerini 60 yıldır kullanıyoruz. Onlara bugüne kadar hepimiz baktık. Milletvekillerimiz, Meclis çalışanlarımız, ziyaretçilerimiz üzerlerine çay-kahve, meşrubat koyup içtiler, önünde sohbet ettiler. Belki çok kişi onlara sıradan eşya gözüyle baktı. Fakat bugünkü sergimizden sonra herkesin daha farklı bir gözle onlara bakacağını düşünüyorum. Sergimizdeki ’seramik pano sehpalar’, 1960 ila 1963 yılları arasında o yıllarda Ankara Mimarlar Odası Şube Başkanı olan Vedat Dalokay’ın daveti ve talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının açıldığı yıl yapılmaya başlanmıştır. Seramik sehpalar koleksiyonu, neredeyse kimsenin haberdar olmadığı 1960-1969 yıllarına denk gelen bir süreçte yapımı tamamlanmış ve milletimizin temsil edildiği en önemli makam olan Meclisimizde kullanıma sunulmuştur. Aslında Füreya Koral ve öğrencileri tarafından 212 seramik sehpa yapılmıştır. Bunlardan 16 tanesi Füreya Koral imzalıdır. Bu koleksiyon sehpalar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 1961 yılından 2013 yılına kadar fiilen kullanılmıştır. Bugün de kullanımda olmakla birlikte tarihi eser niteliği taşıdığını düşündüğümüz için ayrı bir itinayla korumaktayız. Daha önceki yıllarda yıpranan sanat eserleri Gazi Üniversitesi ile imzalanan protokol çerçevesinde öğretim üyeleri tarafından restore edilmiştir.”