Dünya genelinde 6 bin civarında dil konuşulurken, her 10 dilden 4'ü yok olma tehlikesi altında. Birleşmiş Milletler verilerine göre her ay iki dilin yok olduğu düşünüldüğünde ise yaşatılmaya çalışılan dillerin de yakın gelecekte unutulması kaçınılmaz.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) hazırladığı Tehlikedeki Diller Atlası'na göre Türkiye'de 3 dil çoktan yok oldu; Kapadokya Yunancası, Mlahso, Ubıhça yakın geçmişte ölen diller arasında girdi.
Çok az sayıda kişi tarafından da olsa halen konuşulan 15 dil ise tehlike altında.
DÜNYA ANADİL GÜNÜ
21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla Türkiye'de düzenlenen etkinliklerle kaybolan değerlere ve kültürel zenginliklere dikkat çekiliyor.
Sivil toplum aktörlerinin oluşturduğu Dil Hakları İzleme Belgeleme ve Raporlama Ağı'nın (DHİBRA) 40 bileşeni, Dünya Anadil Günü için ortak bir bildiri yayımladı.
DHİBRA, Türkiye’nin farklı dillerinden oluşan şarkıların yer aldığı bir de müzik listesi paylaştı.
UNESCO'nun Dünyada Tehlikedeki Diller Atlası'na göre Türkiye'de 15 dil tehlike altında, en az 4'ü yakın gelecekte yok olma riski ile karşı karşıya.
ATLASTAKİ 4 KATEGORİ
Atlasta 4 kategoriye ayrılan diller şöyle:
Güvensiz kategorisindeki diller: Abhazca, Adige, Kabar-Çerkes ve Zazaca (Kirmancki).
Açıkça tehlikede: Abazaca, Hemşince, Lazca, Pontus Yunancası, Çingene dilleri, Süryaniceye benzeyen Suret, Batı Ermenicesi.
Ciddi tehlikede: Gagavuzca, Ladino, Turoyo.
Kritik boyutta tehlikede: Hertevin.
“Güvensiz” kategorisine, çocukların konuşabildiği ancak konuşulma alanı aile ortamı gibi kısıtlanmış diller giriyor.
“Açıkça tehlikede” kategorisini çocukların sözkonusu dili ana dili olarak öğrenemediği diller oluşturuyor.
“Ciddi tehlikedeki diller” listesindeyse yaşlı neslin konuştuğu, orta neslin anladığı fakat 3'üncü nesle aktarılmayan diller yer alıyor.
“Kritik boyutta tehlikede” olanlarsa yalnızca büyük anne ve büyük baba gibi yaşlı neslin nadir olarak konuştuğu diller.