Lokantacılar, Kebapçılar ve Tatlıcılar Odası Başkanı Haşim Elkaan, kent isminin ciğer kebabı ile markalaştığını, gelen konukların yemeği tatmadan ayrılmadığını söyledi.
Elkaan, "5 bine yakın bir istihdam sözkonusu. 40'a yakın büyük ölçekli ciğercilerimiz var. Ortalama 300'e yakın ciğer kebabı pişiren lokantamız var" dedi.
Ciğer kebabının günün her saatinde tüketildiğine dikkat çeken Elkaan, Diyarbakır'da günde 5 ton ciğerin tüketildiğini söyledi. Elkaan, şöyle konuştu:
"Ciğerin yeme saati yoktur. Sabahtan başlayıp gecenin 2'sine kadar hizmet veren esnaflarımız var. Bazıları ciğer Urfa'nındır bazıları ise Diyarbakır'ındır diyor. Ciğer değişmeyen bir lezzetimizdir. Ciğerin ana teması aynıdır, damak tadı aynıdır."
CİĞER TAHTINI HİÇBİR YEMEĞE BIRAKMAYACAK
Yemek konusunda ilk tercihlerinin ciğer kebabı olduğunu anlatan Diyarbakırlılar, ciğer kültürünün kentte değişmeyeceğini ve tahtını hiçbir yemeğe bırakmayacağını belirtti.
Kent sakinlerinden emekli Mehmet Zülfü Kaya (74), Diyarbakır'ın yemeğinin diğer yörelerin yemeğinden daha güzel olduğunu belirterek, "Ciğeri çok güzeldir. Diyarbakır'da kahvaltıda bile ciğer yiyoruz. Diyarbakır'da bu kültür değişmez hiçbir zaman" ifadelerini kullandı.
Evde de ciğer ile ilgili çeşitli yemekler yaptığını belirten Fatma Kaya (72), "Ciğer kan yapar. Balık yerine ciğeri tercih ederiz" diye konuştu.
CİĞERİ İLK DEFA D. BAKIR’DA YEMİŞ
Görev için Diyarbakır'da bulunan Hataylı Yakup Yolcu (28) ise, "Yaklaşık 4 yıldır buradayım. Ciğer kebabı ilk defa burada yedim. Çok hoşuma gitti. 4 yıldır buraya devamlı geliyorum. Mesela şu an bu benim kahvaltım. Nöbetten çıktım eve uğradım. Direk buraya geldim. Hataylıyım ama Diyarbakırlılar kadar ciğeri sevmeye başladım" diye konuştu.
CİĞER BULMAKTA SIKINTI ÇEKİYORLAR
Çok talep olduğu için ciğer bulmakta zaman zaman sıkıntı çektiklerini aktaran işletme sahibi Kayhan Taş (33), şunları söyledi:
"Tüketim fazlalığından dolayı yetişmiyor. Kesim azalmış, üretim yok. Onun için zaman zaman dükkanımızı öğle saatlerinde kapatmak zorunda kalıyoruz."